11 Mart 2012 Pazar

Vapurlar


          19. yüzyılda Boğaziçi ve Haliç’te yalı ve konakların artışı ile nüfus yoğunlaşmaya başlamış ve ulaşım için kullanılan kayıklar yetersiz kalmaya başlamıştır. O dönem kapitülasyonlara verilen önemi kullanan İngiliz ve Rus olmak üzere iki şirket iki kıta arasında ilk vapuru çalıştırmaya başlamış ancak bu vapurda Türk bayrağı asılmamış ve Osmanlı Devleti bu vapura karşı olarak ilk Türk Bayraklı Vapur’u yaptırıp kullanmaya başlamış. O dönem Türk Bayraklı Vapur’a kadınlar binemiyormuş ancak diğer vapur sahipleri bu konuda katı bir tutum sergilememişler. Bir süre sonra Türk vapuruna da kadınların binmesine izin verilmiş.

          17 Ocak 1851’de Şirket-i Hayriye kurulmuş, bu şirketin kuruluş sebebi ise vapurların ihtiyaçlarının tam anlamıyla karşılayabilecek bir işletmenin gerekli olmasıymış. Vapurların arasında rekabet olmaması için Eminönü ve boğaz köyleri arasında seferler yapılmış. Bu vapurlarda iki bölme bulunuyormuş biri kadınlar diğeri ise erkekler için ayrılmış, bunu yanında kadınlar için tuvaletli kamaralar varmış.

          İlk vapurlardan ziyade ikinci nesil kullanılan vapurlar altı adet olup sefer yaptıkları muhitler, Rumeli, Tarabya, Göksu, Tophane, Beylerbeyi ve Beşiktaş’tı. Vapura binmek o dönemlerde çok zor ve stresli bir olaymış çünkü vapurlar kıyıya yanaşamıyor ve kayıklarla yolcular vapura taşınıyormuş. Yolcular vapurun gelmesini beklerken hava durumu ne olursa olsun sığınacak bir yer yokmuş. Bunların farkına varan şirket, iskele ve yanlarına yolcuların barınabilecekleri kapalı alan yapmış ve vapurların kıyaya yanaştırmak üzere çeşitli kararlar almışlardır. İskele ise, Vikinglerden gelen bir kelimedir ve anlamı ise sol taraftır ancak gemicilikte hiçbir zaman sol taraf olarak kullanılmamıştır.

        İlk ulaşımı sağlayan vapurlar numara sistemi kullanılıyormuş ve yolcuların favorisi olan vapurlar bulunuyormuş. Zamanla vapurlara isim verilmeye başlanmış genellikle bayan ismi verilmesinin sebebi denizcilerin vapurları dişi olarak benimsemelerinden kaynaklanıyormuş ve bazı vapurların eş vapurları oluyormuş. Önemli kişilerin adlarının verildiği ve hatıralarının yaşatıldığı vapurlarda bulunmaktadır. Örneğin, Zübeyde Hanım, Mehmet Akif Ersoy vapurları.

           Genellikle yurt dışından alınan vapurlar İstanbul’da monte ediliyor ancak iki gemi bizim tarafımızdan yapılmıştır. Kullandığımız vapurlar İngiltere, Fransa, Almanya ve Hollanda’dan getirilmiştir. 



Kaynakça

http://www.dailymotion.com/video/x9sl2j_ahmet-paksoy-roportaj-yeni-halic-mo_travel

0 yorum:

Yorum Gönder