Taşı toprağı altın olarak ünlenmiş İstanbul'da yaşarken, birçok semt adını aslında önemsemiyoruz. Belki de hiçbirinin hikayesini bilmiyoruz. Günde 2 milyon kişinin geçtiği Taksim'i dolaşırken, kimsenin aklına gelmez aslında onun aslında ne anlama geldiği. Semtlerin isimlerinin nereden geldiğini incelerken aslında siz de bizimle birlikte sevinci, üzüntüyü ve hatta kahkahamızı paylaşacaksınız. Çünkü, semtlerin adlarını öğrenirken, içinde yaşadığınız ortamın tarihini ve özelliklerini de öğrenmiş oluyorsunuz. Hangi birimiz belki çocukluğumuzdan beri yaşadığımız semt isimlerini araştırmıştır ki ? Örneğin; yurtdışından gelen biri size: "Osmanbey'in anlamı nedir ?" diye sorduğunda "Mr. Osman" diye cevap verdiğiniz zaman aslında oturduğunuz semtin adı size garip gelmeye başlıyor olabilir.
İstanbul’un semt adlarının hikayelerini bilmek, kulaktan dolma bilgilerin düzeltilmesinin yanı sıra, tarihimizi daha iyi anlamamızı sağlar. Geçmiş geleceğin aynasıdır atasözünü desteklerken , bu hikayelerin aslında tam da geçmişimizi, tarihimizi ve geleceğimize ışık tutacak yaşanmışlıkları aydınlatmak, onları benimseyerek; sadece adını söylediğimiz, basıp geçtiğimiz semtleri bir de tarihi açıdan tanımak İstanbul’u daha anlamlı kılacaktır.
İstanbul'un semtlerini araştırırken, Kültür A.Ş tarafından hazırlanan "İstanbul'un İLçe ve Semt İsimleri" adlı kitabı araştırdık. En çok ilgimizi çeken isimlerden bir tanesi Şiş yapımıyla uğraşan ve şişciler diye anılan bir ailenin bu yörede konağı olduğu ve zamanla Şişlilerin konağı haline gelmesiyle semtin adının Şişli olarak kaldığı hikayesiydi.
Hergün otobüsle veya arabayla önünden geçtiğimiz semtlerin isimlerini öğrendikçe, kendi yaşadığımız şehir hakkında daha çok bilgiye sahip olmuş oluyoruz. Bu konu hakkında detaylı bir araştırma yapıldığında aslında savaş öncesi ve sonrası, yeni bir döneme geçerken, kimi zaman da küçük bir olay sonucunda semtlerimizin bu isimlerini aldıklarını görmekteyiz ve bu isimleri alan semtlerimiz birleşince oluşan şehrimiz İstanbul ‘un aslında derin bir tarih oluşturan bir kültür barındırdığını görüyoruz ve bu kültürün gelecek nesiller için faydalı birer değer olduğunu düşünüyoruz.
Yaptığımız araştırmalara göre, internette İstanbul’daki semt adları hikayeleri adına yazılıp çizilen bir çok kaynak var. Bunların içinde konuyu derinlemesine inceleyen, konunun ana hatlarını ortaya koyan makale ve denemelere rastlamak mümkün. Ortak bir çerçevede bu kaynaklar incelendiğinde, İstanbul’daki semt adlarının tesadüfen ortaya çıkmadığı, her birinin tarihteki bir olaydan ya da tarihteki kesitlerden yola çıkarak oluştuğu, ve semt adlarının her birinin eski yaşamlara dair izler taşıdığı görülmektedir. Bunun yanı sıra, tarihi anlatan semt
adlarının sözlük anlamları da incelendiğinde, bununla ilgili, kaynaklara bakıldığında sözlük anlamı nedeniyle adlandırılan semtlere de rastlamak mümkün. Fakat bunları da sözlük anlamlarıyla bağdaştırdığımızda yine karşımıza çıkan durum, her birinin tarihi anlamlar ifade ettiğini göstermektedir.
İşte tam da bu yüzden, her yeni bir Semt isminde yeni bir heyecan duyuyoruz. Gerek, İstanbul Belediyesinin araştırmaları üzerinden gerekse özel şirket ve blogları kaynakları açısından kaynak sıkıntısı da çekmememiz bizi her semtin hikayesini öğrenmeye itiyor. Sizinle Milliyet'in blog sayfasından bulduğumuz bazı semt isimlerini paylaşmak isteriz.
Şaşkınbakkal
Henüz yerleşimin olmadığı dönemlerde yaz günleri denizden yararlanmak için
bölgeye gelenlere bir bakkal dükkânı açıldığını görenler, burada iş
yapılmayacağını düşünerek bakkala "şaşkın bakkal" yakıştırması
yaptılar ve artık böyle anıldı.
Çengelköy
Eskiden gemi çapaları bu köyde yapıldığı için isminin buradan geldiği tahmin
ediliyor.
Veliefendi
Hipodrom bir zamanlar Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar
üzerinde kurulduğundan semtin adı Veli Efendi'yle anılıyor.
Çıksalın
Güzel manzaralı, geniş bir çevreye hakim olan bölgeye, halk arasında "çık,
salın!" denilmeye başlandı.
Taksim
Osmanlı zamanında sucuların; suyu, halka taksim ettikleri yer, Taksim olarak
anılmaya başlandı.
Pendik
Bizans döneminde kullanılan Pantecion (Pantiki) ismi "her tarafı surlarla
çevrili" anlamına gelir. Çoğu kaynaklar Pendik kelimesinin duvar anlamına
geldiğini ve İstanbul'a egemen olan devlet ya da hükümetlerin doğudan gelecek
saldırıları önlemek için burayı bir savunma hattı olarak kullandıklarını
kaydederler.
Beyazıt
Sultan II. Beyazıt'ın buraya kendi ismiyle anılacak bir külliye yaptırmasından
sonra semt, Beyazıt olarak anılmaya başladı.
Aksaray
Fatih'in sadrazamı İshak Paşa, İç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele
geçirdikten sonra orada yaşayan bölge insanlarını bugünkü Aksaray semtinin
bulunduğu yere gönderir. Aksaraylılar da semte adlarını verirler.
Bakırköy
Bizanslıların 'Makri Hori' dedikleri semt, 14. yüzyılda Osmanlıların eline
geçince 'Makriköy' adını aldı. 1925'te ulusal sınırlar içindeki yabancı kökenli
adların değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt Bakırköy adını aldı.
Teşvikiye
Sultan Abdülmecit'in bir mahalle kurulması için teşvikte bulunduğu semtin adı
Teşvikiye olarak kaldı. Bu durumu, Harbiye Karakolu ile Rumeli ve Valikonağı
Caddelerinin kesiştiği kavşakta bulunan iki taş belgeliyor.
0 yorum:
Yorum Gönder