11 Mart 2012 Pazar

sahaflar


 ECEM PEHLİVAN
MERVE SERİM
GÖKAY KUŞÇU
                                                    SAHAFLAR

Sahaf Arapça bir kelimedir. Sahaf artık basımı yapılmayan ya da eski kitapların alınıp satıldığı ya da değiştirildiği kitapçılardır. Sahaf olabilmek için bazı gereklilikler vardır. İlk olarak Osmanlıca bilmesi gerekmektedir. Sahaf olmak için gereken başka bir özellikte en az 1.000.000 kitap satmış olmalı ve bütün kitapların ne zaman yazıldığını, baskı sayısını, yazarını gibi bilgileri de bilmesi gerekmektedir.  Ayrıca bir sahaf, sahaf olabilmek için bir sahafın yanında en az 20 yıl çalışmalıdır. Sahaflar ucuz kitap satar gibi bir algı oluşmuş olsa da, sahaflar aslında az sayıda bulunan değerli kitapları satarlar. Sahaflar kitap antikacılarıdır.
İlk sahaflık 14.yy da Bursa’da başlamıştır. İlk bilinen sahafta Mahmud Şeyhi’dir. Osmanlı Dönemin de sahaflara Esnaf-ı sahafan denilirdi. Günümüzde de sahaflar devam etmektedir. İstanbul da bulunan sahaflar çarşısı, Kapalı Çarşı ve Beyazıt Camii arasında bulunur. Beyoğlu ve Kadıköy’de de en iyi sahaflardan bazıları yer alır. İyi sahaflardan bazıları; SAHAF DİL-TARİH, SAHAF TURKUAZ, LİBRAİRİE DE PERA, MÜTEFFERİKA, PERA ASLIHAN, SİMURG, SANAT KİTABEVİ, DİLMEN KİTABEVİ, ENDERUN KİTABEVİ, BAHTİYAR, BARIŞ KİTABEVİ, SAHAF LAMELİF, DAĞARCIK SAHAF’tır. Bu sahafların her birinin kendine ait özellikleri vardır. Ayrıca iyi sahafı, kitaba en çok parayı veren değil en iyi değerini verene satarlar diye tanımlarlar.Beyoğlu’nda 2006 da Sahaflar Festivali başlamıştır. 2011 de yapılan Sahaflar Festivali’ne diğer yıllara göre basın daha çok yer vermiştir. Festival de 72 kolleksiyoncu yer almıştır.

Dünden Bugüne Sahaflık.


Cağaloğlu’ndan Fatih’e kadar uzanan ,tarihsel kültür sitesinin bir geçit yeri olan bu çarşının esnafı çok önceleri Kapalı Çarşı’daki sahaflar sokağındaydı. İlk kitapçılar Kapalı Çarşının inşaatının bitim tarihi olan 1460’ ta bu sokağa yerleşti. Şimdi halıcıların bulunduğu bu sokakta o zaman 50 sahaf dükkanı bulunur,300 kişi çalışırdı. 1894’ deki büyük İstanbul depreminde Kapalı Çarşı büyük bir hasar görür. Sahaflar sokağı da depremden nasibini alınca kitapçılar birer birer çarşıdan ayrılmaya başlar. Şimdiki çarşıda o zamanlar fesçiler bulunurmuş. Fesçiler buradan ayrılmaya başlayınca mühürcüler yerleşmeye başlar. Bunların yanına ise kitapçılar taşınır. Kısa bir zaman sonra çarşı kitapçıların eline geçer. Bu durum 1950’ deki büyük yangına kadar devam eder. Yangından sonra çarşının canlanması için dönemin İstanbul Belediye Başkanı Fahrettin Kerim Gökay ,çarşıyı kamulaştırarak bir proje yaptırıp çalışmaları başlatır. Çarşı bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede açılır. Çarşının niteliği 1977’ den itibaren değişmeye başlar. O tarihte Beyazıd meydanı işportacıların istilasına uğramaya başlayınca ,belediye meydana yığılan kitap ve kırtasiyecilere geçici olmak kaydiyle sahaflar çarşısında yer göstermiş. Geçici kırtasiyeler belediyeninde göz yummasıyla zaman içinde sergilerinin üstünü kapatıp birer dükkana dönüştürür.Sahafların bir bölümü bu acımasız işportacı istilasından sonra ya işi bırakmış yada başka yere taşınmayı tercih etmiş.
Geçmişe dönüp bakıldığında bu tarihi süreç insanın canını acıtıyor. Devrin değişmesi, teknolojinin ilerlemesiyle ansiklopedi ve kitapların internette arşivlendirilmesi veya CD’ye basılması, televizyonun çıkması ile okuma alışkanlıklarının zayıflaması. Elimizde olan herşey değerini yitirmektedir. Düşünmek lazım en son ne zaman bir kütüphaneye gidipte bir kitap alıp okudunuz?
Kaynakça
http://www.istanbullife.org/sahaflik-babadan-kalma.htm
http://www.nadirsahaf.com/?&Bid=767621&%2FSahhaf-ve-Sahhaflık

0 yorum:

Yorum Gönder