30 Mart 2012 Cuma

SAHAFLAR



 ECEM PEHLİVAN
MERVE SERİM
GÖKAY KUŞÇU
                                                    SAHAFLAR

Sahaf  Arapça  bir  kelimedir. Sahaf  artık  basımı  yapılmayan  ya  da  eski  kitapların  alınıp  satıldığı  ya  da  değiştirildiği  kitapçılardır. Sahaf  olabilmek  için  bazı  gereklilikler  vardır. İlk  olarak  Osmanlıca  bilmesi  gerekmektedir. Sahaf  olmak  için  gereken  başka  bir  özellikte  en  az  1.000.000  kitap  satmış  olmalı  ve  bütün  kitapların ne  zaman  yazıldığını,  baskı  sayısını,  yazarını  gibi  bilgileri  de  bilmesi  gerekmektedir.  Ayrıca bir sahaf , sahaf  olabilmek  için  bir  sahafın  yanında  en  az  20 yıl  çalışmalıdır. Sahaflar  ucuz  kitap  satar  gibi  bir  algı  oluşmuş  olsa  da,  sahaflar  aslında  az  sayıda  bulunan  değerli  kitapları  satarlar. Sahaflar  kitap  antikacılarıdır.
İlk  sahaflık 14.yy' da  Bursa’da  başlamıştır. İlk  bilinen  sahafta  Mahmud  Şeyhi’dir. Osmanlı  Dönemin  de  sahaflara  Esnaf-ı  sahafan  denilirdi. Günümüzde  de  sahaflar devam  etmektedir. İstanbul  da  bulunan  sahaflar  çarşısı,  Kapalı  Çarşı  ve  Beyazıt  Camii  arasında  bulunur. Beyoğlu  ve  Kadıköy’de  de  en  iyi  sahaflardan  bazıları  yer alır. İyi  sahaflardan  bazıları;  SAHAF  DİL-TARİH,  SAHAF  TURKUAZ,  LİBRAİRİE  DE  PERA, MÜTEFFERİKA,  PERA ASLIHAN,  SİMURG,  SANAT  KİTABEVİ,  DİLMEN KİTABEVİ,  ENDERUN KİTABEVİ,  BAHTİYAR, BARIŞ  KİTABEVİ, SAHAF  LAMELİF, DAĞARCIK  SAHAF’tır. Bu  sahafların  her  birinin  kendine  ait  özellikleri  vardır. Ayrıca  iyi  sahafı, kitaba  en  çok parayı  veren  değil  en  iyi  değerini  verene  satarlar  diye  tanımlarlar.
 Beyoğlu’nda  2006  da  Sahaflar  Festivali  başlamıştır. 2011  de  yapılan  Sahaflar Festivali’ne  diğer  yıllara  göre  basın  daha  çok  yer  vermiştir. Festival  de  72  kolleksiyoncu  yer  almıştır.

Dünden  Bugüne  Sahaflık.


Cağaloğlu’ndan  Fatih’e  kadar  uzanan ,tarihsel  kültür  sitesinin  bir  geçit  yeri  olan bu  çarşının  esnafı  çok  önceleri  Kapalı  Çarşı’daki  sahaflar  sokağındaydı. İlk  kitapçılar  Kapalı  Çarşının  inşaatının  bitim  tarihi  olan  1460’ ta  bu  sokağa  yerleşti. Şimdi halıcıların  bulunduğu  bu  sokakta  o  zaman  50  sahaf  dükkanı  bulunur,300 kişi  çalışırdı. 1894’ deki  büyük  İstanbul  depreminde  Kapalı  Çarşı  büyük  bir  hasar  görür. Sahaflar sokağı da  depremden  nasibini  alınca  kitapçılar  birer  birer  çarşıdan  ayrılmaya  başlar. Şimdiki  çarşıda  o  zamanlar  fesçiler  bulunurmuş. Fesçiler  buradan  ayrılmaya  başlayınca mühürcüler  yerleşmeye  başlar. Bunların  yanına  ise  kitapçılar  taşınır. Kısa  bir  zaman  sonra  çarşı  kitapçıların  eline  geçer. Bu  durum  1950’ deki  büyük  yangına  kadar  devam  eder. Yangından  sonra  çarşının  canlanması  için  dönemin  İstanbul  Belediye  Başkanı  Fahrettin  Kerim  Gökay ,çarşıyı  kamulaştırarak  bir  proje  yaptırıp  çalışmaları başlatır. Çarşı  bir  buçuk  yıl  gibi  kısa  bir  sürede  açılır. Çarşının  niteliği  1977’ den  itibaren  değişmeye  başlar. O  tarihte  Beyazıd meydanı işportacıların istilasına uğramaya başlayınca ,belediye  meydana  yığılan  kitap  ve  kırtasiyecilere  geçici  olmak  kaydiyle sahaflar  çarşısında  yer  göstermiş. Geçici  kırtasiyeler  belediyeninde  göz  yummasıyla zaman içinde  sergilerinin  üstünü  kapatıp  birer  dükkana  dönüştürür.Sahafların  bir  bölümü  bu acımasız  işportacı  istilasından  sonra  ya  işi  bırakmış  yada  başka  yere  taşınmayı  tercih etmiş.
Geçmişe  dönüp  bakıldığında  bu  tarihi  süreç  insanın  canını  acıtıyor. Devrin  değişmesi, teknolojinin  ilerlemesiyle  ansiklopedi  ve  kitapların  internette  arşivlendirilmesi  veya CD’ye basılması, televizyonun  çıkması  ile  okuma  alışkanlıklarının  zayıflaması. Elimizde  olan herşey  değerini  yitirmektedir. Düşünmek  lazım  en son  ne  zaman  bir  kütüphaneye gidipte bir  kitap  alıp  okudunuz?






Kaynakça
http://www.istanbullife.org/sahaflik-babadan-kalma.htm
http://www.nadirsahaf.com/?&Bid=767621&%2FSahhaf-ve-Sahhaflık

0 yorum:

Yorum Gönder