3 Mayıs 2012 Perşembe

Rakıyı Bir İçene Sormak Lazım


 Her içen de keyfini başka türlü çıkarır, tadını başka başka alır. Biz de Galip Bengü İsen’le konuştuk. Kendisi İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde öğretim görevlisi. İstanbul’daki rakı kültürüyle yakından ilgilenen biri olarak içtenlikle sohbetimizi sürdürdük. Bizimle rakıya dair bildiklerini ve kendisine ifade ettiklerini paylaştı.

S1) Rakı sofraya geldiğinde, sizce yanında neler olmalı?

C1) Rakının mezesi olmazsa olmazdır en başta. Zevk kişiden kişiye değişse de tarihten beri gelen belli arkadaşları var rakının, peynir gibi. İşin tıbbi kısmına baktığımızda peynir yağdır, kavun da şeker. Niye böyle bir tercihe gidildi bilinmiyor ama peynir ve kavun rakının şartıdır. Ben rakıyı içine fesleğen atıp içiyorum. Rakıyı lezzetlendirmek için böyle bir ekleme yaptım; racon olarak susuz tükettiğim için de fesleğen yumuşatıyor.

S2) Rakı sofrada birçok yemeğe eşlik ediyor, sizce rakı masasında hangi yemek olmamalı?

C2) Pizza, börek gibi hamur işleriyle gitmez mesela. Zeytinyağlılar rakı sofrasında rahatça tüketilebilir. Yemeklerin hafif olması gerekiyor rakı içilirken. Salatalar, midye, barbunya  güzel gider. Gastronomide bir kural var: Ağzın neyi seviyorsa onu ye. Kişi damak tadına göre seçmeli mezesini. Mesela en iyi şarap en pahalısı değildir, damağında en güzel tadı bırakandır. Bunun gibi…

S3) Sizce en iyi rakı hangisi?

C3) Bu sıralar Türkiye’deki en iyi rakı bence Kulüp. Kulüp bazılarına sert geliyor, ama içimi çok rahat. Evde Uzo ya da Midilli’den, Sakız’dan özel bir şey getirdiysem onu içiyorum.

S4) İstanbul’da rakı adabını en iyi yaşayabileceğimiz mekanlar var mı?

C4) Var tabii. İstanbul’da rakı adabını en iyi yaşayabileceğimiz mekanlar eskiden kalan, işletmecisinin en azından 50 yaşında olduğu yerler. Bunlar gittikçe azaldı. Mekan ve çevresi kötü olmakla beraber mezelerinin kalitesinin oldukça iyi olan bir yer var Tarlabaşı’nda, Hasır Restoran adında. Mezecidir ve Ermeni- Rum geleneğinden gelir, o açıdan başarılı.

S5) Rakıyla olan ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?

C5) Rakı özü itibariyle muhabbet içkisidir. Bazen arkadaşlarımla, bazen de kendimle muhabbet etmek istediğim zaman içerim. Muhabbette letafet olmadı mı, rakıda da lezzet olmaz derler, çok doğrudur.

S6) Rakı adabı eskiden nasıl yaşanıyordu, şimdi nasıl yaşanıyor?

C6)  Muhakkak farklılıklar vardır. Aydın Boysan benim rakı hakkındaki düşüncelerimi beğenmeyebilir, çünkü kuşaktan kuşağa geçen ve değişen bir adaptan bahsediyoruz. Sadece İstanbul’la kısıtlamamak gerekir bir de. Meyhane adabını bütün Akdeniz Bölgesi’nde görmek mümkün. Midilli’si başkadır, İzmir’i başkadır, Cunda’sı aynı şekilde. 

Bu kültüre şahit olunacak bir sürü mekan ve farklı anlamlara yoran insanlar var İstanbul’da. Çok yönü olan ve farklı anlar yaşatan bu kültürde öyle farklı bakışlar var ki, şimdilerde bir marka rakı kültürünü geliştirmek ve dünyaya tanıtmak amacıyla bir proje üretiyor. Bu proje meyhanelerde eğitim, teknolojik uyarlamalar, farklı dillerde rehber ve belgeseli kapsıyor.

Demet Cengiz Bilgin’in konuyla ilgili yazısı:


Röportajda sözü geçmişken, aslında rakı kültürü denince akla ilk gelen isimdir o: Aydın Boysan.

Kendisiyle rakı üzerine yapılmış sayısız röportajlardan sadece birkaçı:



http://vimeo.com/28977026





0 yorum:

Yorum Gönder