17.yüzyıldan itibaren "cafe shop" ların giderek dönüşmesiyle birlikte kahvehanelerin, kamuoyu duygusunun gelişmesine, demokrasiye ve dolayısıyla "civilianization"a olan katkısını kaynaklarıyla tarif etmiştik. 1
Bu yazımızda da, kendi tesbitlerimizle araştırmamızın kuramsal yönünün psikolojik ve sosyolojik faktörlerine değineceğiz.
Türk toplum yapısının, aslında doğu kültüründen gelen, 2 sosyolojik/psikolojik "hastahanesi" vardır. Bunların biri bütün hiyerarşik yapıların kalktığı, herkesin aynı 'protokol'e sahip olduğu camiiler diğeri ise kahvehanelerdir. Camiiler hal ve hareketlerin aynîliği itibariyle, kahvehaneler ise çoklu diyalog ve sosyalleşme ile toplumdaki statü eşitliğini resmeder.
Türk toplum yapısının, aslında doğu kültüründen gelen, 2 sosyolojik/psikolojik "hastahanesi" vardır. Bunların biri bütün hiyerarşik yapıların kalktığı, herkesin aynı 'protokol'e sahip olduğu camiiler diğeri ise kahvehanelerdir. Camiiler hal ve hareketlerin aynîliği itibariyle, kahvehaneler ise çoklu diyalog ve sosyalleşme ile toplumdaki statü eşitliğini resmeder.
Kahvehaneler sözkonusu statüyü kaldırıp,
"ahâli"nin birbiri ile meşveret etmesini sağlamaktadır. Günlük
yaşantısında aile babası, iş sahibi gibi Türk toplum yapısında ciddiyeti
gerektiren konumlar sebebiyle belli bir alana sıkıştırılan ruh hali, ortak
buluşma mekanları olan kahvehanelerde adeta şişen iltihap gibi
boşaltılmaktadır.
Oynanan oyunlar ve oyuna iştirak edenlerin sayısı
ise cafelerle olan farkın gösterilmesinde mühim bir noktadır. Bir ritüel/racona
sahip olan "grup" oyunları kişilerin daha çok sosyalleşmesine sebep olduğu
gibi bir tiryakilik haline de neden olabilir. Netice olarak aşağıda vereceğimiz
araştırmada olduğu gibi, günlük yaşantısının stresini burada atan kişiler,
"psikolojik rahatlama"nın abartılması neticesinde bağımlı hale
gelebilmektedirler.
Olumsuz anket sonuçları olsa dahi, tıpkı ilacın doz uyumsuzluğunda, faydasız olduğu söylenemeyeceği gibi kahvehanelerin de faydası inkar edilemez. Dolayısıyla kurum ve kurumun zaman/şartlar nedeniyle doğurduğu sonuçları ayırmak gerekiyor. Olumsuz sonuçları şöyle anlatmak mümkündür;
Olumsuz anket sonuçları olsa dahi, tıpkı ilacın doz uyumsuzluğunda, faydasız olduğu söylenemeyeceği gibi kahvehanelerin de faydası inkar edilemez. Dolayısıyla kurum ve kurumun zaman/şartlar nedeniyle doğurduğu sonuçları ayırmak gerekiyor. Olumsuz sonuçları şöyle anlatmak mümkündür;
"Erkeklerin yüzde 41,3′ü kahvehaneye gittiği
için eşiyle, yüzde 25,9′u ise
çocuklarıyla tartışıyor. Erkeklerin yüzde 7,6′sı kahvehane yüzünden eşiyle
ayrılık yaşamış. Ankete katılan erkeklerin yüzde 27,8′i ise kendini kahvehanede
evden daha huzurlu hissediyor. Yani kahvehaneye giden her dört erkekten biri
kahvehanede kendini daha huzurlu hissediyor" 2
Yüzyıllardır psikolojik tedavi faktörünü yürüten kahvehanelerin, rayından çıkarak, kahvehanedeki çevrenin aile rolüne sahip olması bu gibi kötü sonuçları doğurmaktadır. Tıpkı ailenin “diğer” bireylerinin, “internet sohbet siteleri/odaları” sebebiyle asosyal psikolojiye bürünmesi gibi…
Birbirine zıt gibi görünseler de biri günümüz, diğeri geçmişin vakit geçirilen ortamlarıdır. Her iki alanında sosyal ve asosyal mekanları vardır. Ortaya çıkan yarar ve sorunlar birbirine tahmin edildiğinden çok benzemektedir.
1.Habermas, J. (1989). The structural transformation of the public sphere. Cambridge: Polity Press.
2. Derya Sarıkır, "Erkeklerde Kahvehane Alışkanlığının Nedenleri ve Aile Kurumuna Verdiği Zararların İncelenmesi", TUBİTAK, 2009
0 yorum:
Yorum Gönder