Semt adlarını eğlenceli bir şekilde nasıl dönüştürebiliriz nasıl ilgi çekebiliriz diye düşünürken ve internette fellik fellik araştırma yaparken bakın ne bulduk :) Bir çoğumuz bilmez ki bizde yeni öğrendik 1928 yıllarının ünlü mizah dergisi Akbabanın çıktığı yıllarda Yusuf Ziya Ortaç ve bacanağı Orhan Seyfi Orhon,İbnülemin Mahmut Kemal İnal'a giderler.Şimdi bunlar kim hemen size açıklıyorum... Lise bilgilerimiz biraz zorlamak gerekiyor.Biliyorum yıllar yıllar önceydi ama ...
Yusuf Ziya Ortaç; Beş Hececiler grubunun üyesi ve öncülerinden.1946-1945 arasında Ordu milletvekili olarak TBBM bulundu.Şiire aruzla başladı.Ziya Gökalp etkisiyle hece ölçüsünü benimsedi.Şiirleri Türk Yurdu, Servet-i Fünun ve Büyük Mecmua'da yayınlandı. Akbaba dergisinde akıcı bir dille, rahat okunur bir tarzda yazdığı fıkralarında siyasal özgün örneklerini verdi. Şiir ve gülmece yazılarının yanı sıra roman, öykü ve oyunlar da yazdı.
Orhan Seyfi Orhon; Kendilerde beş hececilerdendir.1965’te bu partiden İstanbul milletvekili seçildi. 1922-1946 arasında Milliyet, Tasvir-i Efkar, Cumhuriyet, Ulus, Zafer, Havadis gazetelerinde mizah ve köşe yazıları yazdı. Yusuf Ziya Ortaç ’la birlikte Papağan, Güneş, Ayda Bir, Çınaraltı dergilerini çıkardı. Şiire Aruzla başladı. "Fırtına ve Kar" isimli uzun şiirinde bunun başarılı bir örneğini verdi. Daha sonra Milli Edebiyat ve Genç Kalemler akımlarının etkisinde kalarak hece veznine döndü. Hece ile yazdığı şiirlerinde yalın bir dil kullandı. Divan şiiri kalıplarını hece veznine uyarlayarak yazdığı gazel benzeri şiirleri de var. Yirmiden fazla şiiri bestelendi.
İbnülemin Mahmut Kemal İnal;Osmanlı Devleti’ne 33 yıl boyunca çeşitli görevlerde hizmet eden İbnülemin, II. Abdülhamit devrinde Yıldız Sarayı arşivinde görev yapmış ve cumhuriyet devrinde ise arşivin tasnif edilerek Başbakanlığa devredilmesine başkanlık etmişti.1913 yılında Süleymaniye Camii külliyesinde “Evkaf-ı İslâmiye Müzesi” adıyla kurulan Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nin kurucusudur. Benzer bir kurumu Kahire’de de kurmuştur.Toplumsal hayatta çok hızlı ve büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemde yaşaması ve pek çok tanınmış kimse ile şahsen bir arada bulunması onu biyografi alanında pek çok eser vermeye yöneltti. Son dönem Osmanlı şairleri, müzisyenleri, sadrazamları, hattatları hakkındaki eserleri ile bu kişilerin unutulmalarını önlemeye çalıştı. Şiir, roman, hikaye gibi alanlarda da eser verdi.
Yani.... Uzun lafın kısası bu şahsiyetler önemli kişilerdir vesselam...
Konumuza geri dönersek
İbnülemin Mahmut Kemal İnal'a giderler ve semt adlarına göre kimlerin nelerde oturması gerektiği ile ilgili liste yapmasını isterler.
İşte liste ;
Kasaplar; Etyemez’de
Arabacılar; Ahırkapı’da
Sebzeciler; Bostancı’da
Kebapçılar; Şişhane’de
Fırıncılar; Unkapanı’nda
Turşucular; Sirkeci’de
Elmacılar; Elmadağ’da,
Badanacılar; Kireçburnu’nda
Fındıkçılar; Fındıklı’da
Halıcılar; Halıcıoğlu’nda
Çiçekçiler; Çiçekpazarı’nda
Tiryakiler; Çubuklu’da
Dervişler; Erenköy’de
Körler; Göztepe’de
Bebekler; Sütlüce’de
Arnavutlar; Arnavutköy’de
Zenciler; Kuzguncuk’ta
Sünnetçiler; Cerrahpaşa’da
Kandilciler; Kandilli’de
Öksürenler; Ihlamur’da
Borçlular; Selamsız’da
Tespihçiler; Mercan’da
Harem ağaları; Harem’de
Sütnineler; Bebek’te
Dilsizler; Bülbülderesi’nde
Sevdalılar; Kuşdili’nde
Sarhoşlar; Küfeciler’de
Sabırlılar; Eyüp’te
Kabadayılar; Tozkoparan’da
Medeni eşkıyalar; Boğazkesen’de
Sülükçüler; Büyükdere’de
Hane berduşları; Kalender’de
Talihsizler; Güngörmez’de
Mezar bekçileri; Türbe’de
Günahkârlar; Azapkapı’da
Enfiyeciler; Akıntıburnu’nda
Maliyeciler; Defterdar’da
Dilberler; Vefa’da
Baştan çıkanlar; Yerebatan’da
Hafifmeşrep kadınlar; Yaşmaksıyıran’da
Doktorlar; Hekimoğlu’nda
Paşalar; Paşabahçe’de
Köseler; Kabasakal’da
Caniler; Zindankapısı’nda
Hayvan sahipleri; Samanpazarı’nda
Şık hanımlar ve beyler; Moda’da
Kürkçüler; Ayazpaşa’da
Hâkimler; Kadıköy’de oturmalıymış!
beğendiniz mi? :) biz bayıldık
Saygılarımın kabulunu arz ederim efendim
0 yorum:
Yorum Gönder