Bu hafta gezelim, görelim, yiyelim, içelim konseptinde
mekan olarak Arasta Çarşısı’nı seçtik. Çarşının, Mısır Çarşısı ve Kapalı Çarşı’dan
farkı tenha ve kendi halinde olmasıdır. Arasta Çarşısı
Derneği’nin Başkanı da bu tenhalıktan oldukça dertli. Hatta
yeterince Arasta Çarşısın reklamının yapılmadığı açıklamasını yaptı. belki bu tenhalığın
sebebi çarşı konumunun göz önünde bir yerde olmamasıdır. Çarşı içerisinde
karşılıklı olarak 80 dükkan var. Küçük ama oldukça şirin… Esnafla muhabbet
ediyoruz biraz, onlarda aynı konudan muzdarip. Tanıtılmıyoruz kelimesiyle karşı
karşıya geliyoruz. Biz, yutkunarak elimizden geleni yapacağız diyoruz. Ancak
insan tarihi değerine sahip çıkmıyorsa üzerine düşeni yapmıyor demektir.
Arasta Çarşısı’nda
el yapımı hediyelik eşyada ön
plandadır. El dokuması halılar, el yapımı takılar ve daha neler neler. Hepsini
söylemeyeyim de hazıra konmak olmasın gidin görün =)
Küçük bir medya araştırması yaptık fakat Arasta Çarşısı
hakkında bir habere rastlamadık. Genellikle Arasta Çarşısına Hanlar ile ilgili
kitaplarda ve “İstanbul’un 100 görülecek, yaşanacak yeri “ isimli kitapta
rastlıyoruz.
Çarşının diğer bir
ismi ise “Sipahiler Çarşısı“ nedeni ise Osmanlı döneminde sipahiler meslekleri
ile ilgili ürünleri buradaki dükkanlardan tedarik etmeleridir.
Şimdiye kadar
bir kez yangın geçirmiş olan çarşı bir dönem evsizlerin barınağı haline gelmiş fakat
aynı dönemde tekrar çalışılarak eski canlılığını kazanmıştır.
Tarihine biraz
bakacak olursak eğer Avrupa Kültür Başkenti sitesinde; “bölgede 1930’lu
yıllarda yapılan kazılarda, Bizans Sarayı’na ait mozaikler bulunca, bölgenin
saray kompleksine ait olduğu ispatlanmıştır.” olarak bilgi verilmiştir.
Eğer orayı
gezmeye niyetlendiyseniz oradan sonra da “Tri Elegance restourant” yemek yemek için
ideal bir yer. Genel olarak turistlerin uğrak mekanı, bu sayede onlarla
muhabbet etme fırsatı bulabilirsiniz. Ayrıca hizmet olarak 10 numara =)
En yakın zamanda görüşmek ümidiyle…
Kaynakça:
0 yorum:
Yorum Gönder