2010 yılında yönetmen Neriman Eldem tarafından çekilmiş olan “Kağıtçı”
belgeseli 25 Mart 2012 tarihinde 2.Yılmaz Güney Film Festivali kapsamında, Beyoğlu Yeşilçam Sineması’nda gösterime girdi. Belgeseli izlemek adına gösterim tarihinde, tamamen dolu olan salonda yerimizi aldık. İstanbul’da katı atıkları toplayarak geçimlerini sağlayan geri dönüşüm işçilerinin yaşamlarını anlatan belgesel bittiğinde, izleyicilerin büyük beğenisini kazanmıştır.
İstanbul’daki kağıt toplayıcılarının
sorunlarını ve bu işi yaparken yaşadığı zorlukları anlatan “Kağıtçı” belgeseli genç, yaşlı,
evli ve bekar
olmak üzere pek çok
kişi ile yapılan röportajlardan oluşmaktadır. Belgeseldeki açıklamalara göre kağıt toplayıcılarının
sorunlarının en başında devlet gelmektedir.
Devletin zabıtalar aracılılığıyla kağıt toplayıcılarının çalışmalarına izin vermediğinden bahsedilmektedir. Bunun nedenini ise; devletin ihaleyle katı atık
toplama işini lisanslı
şirketlere verdiğini belirtiyorlar. İhale ile büyük şirketlere atık toplama
izni veren devlet,
şirket çalışanları dışında atık toplayan kişilerin bu alanda
çalışmasına izin vermemektedir. Durum böyle olunca
zabıtaların, kağıt toplayan bu insanlara engel olmak
adına arabalarını bağladıklarını söylüyorlar. “Zabıta bu işi yapma ne yaparsan
yap, bana ne
diyor. Ne yapayım
hırsızlık mı yapayım?” diye soran
bir katı atık
işçisi belgeselde yerini alıyor. Belgeselde yer alan 50- 55 yaşlarında bir kadın
ise; “Kağıt topluyoruz diye insanlar bizi hor görüyor,
devlet bizi yok sayıyor. Bizi ayıran devlet, çocuğumu askere de almasın o zaman” diyerek
devlet ve toplum tarafından
dışlandıklarını anlatmaya çalışıyor.
“Kağıtçı” belgeselinin en vurucu görüntüsünü ise; kamyonette yaşayan bir Roman aile oluşturuyor. Anne, baba ve üç küçük çocuktan oluşan ve göç ile İstanbul’a gelen bu aile yaşamlarını kağıt toplayarak sürdürmeye çalışıyor. Gündüzleri kamyoneti topladıkları kağıtları biriktirmek için kullanan aile, kağıtları depoya verdikten sonra kamyoneti ev olarak kullanıyor. Aile “ Çöp şu an evin salonunda. Salonumuz önce çöp doluyor, sonra boşalıyor.” diyerek yaşadıkları durumu anlatıyor. Kamyonetin üstünü evin salonu olarak nitelendiren aile, daha sonra yaptıkları bu açıklamalara gülüyor.
Belgeselin içeriğinde Kağıt İşçileri Derneği
Başkanı Ali Mendillioğlu’nun
da konuşmalarına yer verilmiştir. Mendillioğlu; çingenelerin, evsizlerin, sokak çocuklarının,
zorun iç göç ile
İstanbul’a gelen Kürtlerin ve adli
yükümlülerin İstanbul’da kağıt toplayan çoğunluğu oluşturduğunu belirtiyor. Ve İstanbul’da kağıt toplayıcılığın 1990 yılından sonra başladığını
ve yayıldığını açıklayarak sözlerine devam ediyor. Yukarıda belirtilen kesimlerin dışında ek iş olarak geceleri çöpe çıkan
insanların olduğunu da vurgulayan Mendillioğlu “İstanbul’da gece çöpe
çıkan çok sayıda tanıdığımız memur var” diyerek durumu netleştirmeye
çalışıyor. Türkiye’de kağıt toplayıcılarının yarısının İstanbul’da bulunduğunu söyleyen Mendillioğlu, net bir
rakamın verilemeyeceğini de sözlerine
ekliyor. İstanbul’da günlük yaklaşık olarak on bin ton çöpün toplandığını açıklayan Mendillioğlu, kağıt toplayıcıların çöpte birçok
hastalıkla ve kazayla
karşı karşıya geldiğini vurguluyor. Hemen hemen
her toplayıcının çöpten enfeksiyon kaptığını ya da
kırık camlar yüzünden ellerini kestiğini belirtiyor. Bunun dışında ise katı
atık toplayan insanların en çok eklem hastalıklarına ve romatizmal hastalıklara yakalandığını da söyleyerek, günde onlarca kilo yükü taşıyan bu insanların
durumunu bir kez daha açıklığa
kavuşturuyor.
Son olarak belgesel;
çeşitli doğu illerinden göç ederek
İstanbul’a kağıt toplamaya gelen gençlerin yaşadığı bir eve
konuk oluyor. On beş gencin bir
arada yaşadığı bu evde,
gençlerin hepsi kağıt topluyor. Bu evde yaşayan
bir genç ise
“ Sabah 5:30’dan 9 :30’a kadar çalışıyorum, sonra eve
gelip kahvaltı yapıyorum, yine işe
çıkıyorum. Öğle yemeği için eve
gelip, tekrar çıkıyorum ve saat 10:30’da
işimi bitiriyorum” cümlelerini söyleyerek günlük yaşamlarının
nasıl geçtiğini anlatıyor. Her gün farklı semte
gittikleri söyleyen gençler, günde 15 ile 20 Tl arasında bir para kazandıklarını da belirtiyorlar.
30 dakika süren “Kağıtçı”
belgeseli, Kağıt toplayıcıları
Derneği Başkanı Ali Mendillioğlu’nun şu çarpıcı
sözleriyle son buluyor.
“Koşulları iyileştirin demiyoruz, bizi var eden
koşulları ortadan kaldırın yeter.”
Sonuç olarak; Neriman Eldem tarafından çekilmiş olan “Kağıtçı”
belgeseli İstanbul’da yaşayan ve geçimini
kağıt toplayarak sağlayan kişilerin yaşamlarını, tüm gerçekliğiyle izleyiciye sunmuştur.
Yönetmen Hakkında Bilgi:
1967 doğumlu olan Neriman
Eldem, 2010 yılında
İstanbul Kültür Üniversitesi
Radyo TV Yayıncılığı Ön lisans
bölümünü birincilikle bitirmiştir. Aynı yıl çektiği
“Kağıtçı” belgeseli ise Eldem’in ilk film çalışmasıdır.
Eldem, “Kağıtçı” belgeseliyle Early Bird (Bulgaria) Juri Özel Ödülü (2010), Çevre Filmleri
Festivali 3. Ödülü (2011) ve İşçi Filmleri Festivali Gösterim (2011) ödüllerini
almıştır.
Yukarıdaki bilgiler “Kağıtçı- Belgesel Film” facebook sayfasından alınan bilgilere
göre hazırlanmıştır.
Not: Neriman Eldem’le iletişim kurup, belgeselin Dvd’sini kendisinden temin ettik.
Dvd’nin fotoğrafları 15/04/2012 tarihinde Burcu Aydoğan tarafından çekilmiştir.
Kaynakça:
Eldem, N. (Yönetmen). (2010). Kağıtçı [Film]. İstanbul:
0 yorum:
Yorum Gönder