29 Nisan 2012 Pazar

BALIKÇI DOSTU MARTILAR




Bu hafta projemiz için sahaya indik. İndik derken kısaca şöyle anlatalım; önce röportaj sorularımızı hazırladık, nereye gideceğimizi belirledik, ekipmanları topladık... Daha gitmeden “acaba nasıl olur, istediğimiz verileri alabilir miyiz?” diye sorup düşünsek de, röportajlar umduğumuzdan daha iyi oldu.

Gelelim neler yaptığımıza. Biz martılarla ilgili hazırladığımız sorularımızı, Kumkapı da ki balıkçılara sorduk. Sorularımızı beğenen balıkçılar da oldu, “ne zaman balıkla ilgili soru sorucan kızım”  diye bizi çokça güldüren balıkçılar da J Balıkçıların martılar hakkında ki bilgi birikimini ve gerek onlarla yaşadıkları anılarını notlarımız arasına almış olduk.

Bizi güldüren olaylardan biri de… 50 yıldır balıkçılık yapan balıkçı amca, röportajımızın ilk sorusunu uzunca düşününce (İstanbul için bir simge tanımlamanızı istersek, bu sizin için ne olur?) ve cevap bulamayınca da“ kızım ben sabah balık çorbası içerim akşamda balık ızgara, balık işte benim hayatım.” diye yanıtladı ve bizi unutup o an tezgâha yaklaşan turistlere “taze balık taze tazee” diye seslenince, amcanın yanında çalışan 35 yıldır balıkçılık yapan başka bir balıkçı “onu boş verin ben yardımcı olayım” deyince onunla devam ettik. 



Röportajımızın ilk balıkçısı Türkeş Sümbül / 35 yıldır balıkçı

İstanbul için bir simge tanımlamanızı istersek, bu sizin için ne olur?

  •  En güzel simge Sultan Ahmet Camisi, yedi tepe üstüne kurulmuş bir şehir… ( burada biraz baskı yapıyoruz hayvan olarak ne olur diye sorunca da istediğimiz cevabı hemen alıyoruz balıkçımızdan) Martı olabilir bence..


Balık pazarında martı yoğunluğu hakkında bize bilgi verebilir misiniz?

  •         Balık olan yerde tabi ki martı olur, hele sabahları erkenden ben tezgâh yapıyorum martılar balıklara saldırıyor. Aç hayvan mecbur saldıracak.


Martı yoğunluğu sizi nasıl etkiliyor?

  •          Burada müşterilerin ve bizim de dahil olmak üzere, üzerimize pisliyor, turistlerin üzerlerine pisliyorlar. Bakın balık halinin üstüne… 


Türkeş Sümbül / 35 yıldır balıkçı

   İşinize engel oluyor mu martılar?

  •     Hayır olmuyorlar. Ben seviyorum onları, bazen besliyorum da. Atık balık oluyor hani akşamdan atılacak olan balığı sabaha bırakıyoruz çünkü gece onlar yok piyasa da, sabah erken ben döküyorum onları buraya yiyorlar martılar da.

   Martılar ile ilgili sizi etkilemiş bir olay var mı?
  •     Var, bundan işte 4 sene önce bir tane martı sanırım bu denize gidipte oltayla balık tutan insanlar var, o yemi yutmuş gırtlağında kanca, geldi buraya indi biz de oturuyoruz burada, ama kaçmıyor hiç, ilk defa ilginç bir olay tuttum onu oysaki martıyı yakalayamazsınız, belki de yanımıza bizzat geldi tuttum kancayı çıkardım ondan sonra martı uçtu gitti, onu hiç unutmuyorum. 

      Martıların gözlemlediğiniz özellikleri neler?
  •       Ben balıkçı olarak ne zaman gördüysem onlar sürekli balık yiyorlar, yemeyiz demiyorlar çünkü çok çabuk acıkıyorlar ben öyle görüyorum. Gece piyasadan çekiliyorlar ama gündüz tekrar gelirler.

     Martılar konusunda yapılmış bir proje duydunuz mu?
-       
  •      Yok, daha önce duymadım, konu hakkında ilk defa sizden duydum.


   İstanbul denilince martılarla ilgili ilk gelen yerler nelerdir?
  •         Deniz kenarları… Ben 35 yıldır buradayım, Kumkapı – Adalar, bir de balık hali burada olduğu için atık balıklar oluyor, şuan martı yok ama kışın gökyüzü balık halinin üstü martılarla dolu bembeyaz uçuyorlar burada. Balık atıklarını yiyorlar. Yani çöpçü gibi balık atıklarını temizliyorlar.


    Martılar size neyi çağrıştırıyor?
  •         Valla böyle güzel bir ses tonu var, insana huzur veriyor… Ben bazen giderim deniz kenarına sırf onları dinlemek için, martıların sesini duyunca böyle bir değişik oluyor sanki huzur veriyor… 


Bazı Martılar şanslıydı.. 

Röportaj esnasında balıkçı amcalardan biri yola balık atınca, martılar birbiriyle yarıştılar..


            Diğer röportajların genel analizini yaptığımız da şöyle özetleyebiliriz; 
balıkçıların           
İstanbul simgeleri; İstanbul Boğazı, lüferi ve minarelerini söylediler, 
biz de bu cevapların doğrultusunda onlara İstanbul’un 
simgesi olarak bir hayvan tanımlar mısınız? 
Diye yönelttiğimizde hemen hemen hepsinin ilk cevabı martı oldu. 
Balıkçıların çoğu martıların türleri hakkında bilgi sahibi olmadıklarını söylediler. 
Fakat bir balıkçı, bembeyaz olan martıların en güçlüsü olduğunu belirtti.  
Martıların zararlarının olmadığını ama hepsinin ortak sorunu, 
dışkılarının çok asitli olmasından dolayı arabalara zarar vermesinden bahsettiler. 
Balıkçıların hepsi martıların Ocak – Şubat aylarında yoğunluk gösterdiklerini söylediler.
 Yaralı martılar için veteriner çağırdıklarını, gerekli yardımları onlardan istediklerini belirttiler. 
Günümüzü özetleyen en güzel cümle balıkçı Şaban Çetin’den geldi 
“Martılar şüphesiz balıkçı dostudur.” 
Bizim ve balıkçılar için eğlenceli bol kahkahalı bir gündü…

         Yardımlarından dolayı Türkeş Sümbül, Şaban Çetin ve Erdoğan Gün’e teşekkürler ediyoruz… 





   


  


Fotoğraflar Kaynak: Vasfiye Karoğlu / 2012 / İstanbul-Kumkapı 




2 yorum:

  1. Değerli blog yöneticisi paylaştığınız makaleler çok etkileyici. Önemli bilgiler vermişsiniz. Dell dizüstü tamir olarak çok beğendik. Ekibimiz olarak başarılarınızın devamını dileriz.

    YanıtlaSil