29 Nisan 2012 Pazar

ARKEOPERA ROPÖRTAJI/NEOLİTİK DÖNEM VE ARKEOLOJİK KAVRAMSALLAŞTIRMALAR


Neolitik Dönem'in İstanbul Ayağı  

Galatasaray'daki ArkeoPera dükkanına ikinci ziyaretimizde ArkeoPera'nın en yetkili kişisi Sema Başgelen ile İstanbul'daki arkeoloji meraklılarının ve öğrencilerin hangi konulara meraklı olduğu ve en çok hangi tarihi meselelerin dikkat çektiği üzerine kısa bir söyleşi gerçekleştirdik. Sema Hanım'ın belirttiği üzere Marmaray kazıları ile ortaya çıkan Neolitik Dönem'den kalma ( M.Ö 8000-5000/Cilalı Taş Devri) kalıntılar ile beraber, İstanbul'un en eski varoluşu ile ilgili birçok araştırma yapılmış , bilimsel tartışmalar vuku bulmuş ve bunların üzerine birçok kitap ve makale yayınlanmış. Marmaray kazısı ile ortaya çıkan arkaik limanın tabanında tespit edilen Neolitik buluntular birbirinden farklı birçok hikayeyi içeriyor. "Çamur içinde binlerce yıldır korunan bu eserler, kent tarihine sağladıkları olağanüstü derinlik kadar, dünya arkeolojisinde ilk kez tespit edilebilen veriler içerdikleri için de büyük önem taşıyorlar"(NTV Tarih Sayı 27). İşte tam olarak "dünya arkeolojisinde ilk kez tespit edilebilen veriler içeren" her çeşit arkeolojik ve tarihsel araştırmanın, temel taşlarından birisi olmasını önereceğimiz, tarihsel açıdan nispeten yeni bir arkeolojik yaklaşımının tanımlamalarına girişi buradan hareketle yapabiliriz.  

Arkeolojik Yaklaşımların Kavramsallaştırılması 

Dünyada ve özellikle Kıta Avrupa geleneği akademiye “Interpretive Archeologhy” adlı bir kavram sokmuş olmalarına rağmen, Türkiye birçok kaynakla beraber hala metodolojisini sadece buluntuların nasıl çıkarıldığını, nasıl tespit edildiğini ve nasıl müzeye getirildiğini tarihsel bir süreç içerisinde salt bir gözlemci edimiyle kalarak sürdürmektedir. Johnsen ve Olsen’e göre mevcut durumdaki arkeolojik araştırmaların ve buluntuların bireysel yorumsamalara maruz bırakılmadan felsefi tavrından soyutlanması demek, arkeolojinin daha teleolojik ve daha geleceğe tekabül edici, dolayısıyla daha avantajlı özelliğinden soyutlanması anlamına gelmektedir (Johnsen & Olsen 1992: s.419). Amerikalı arkeolog Ian Hodder’ın “contextual archeologhy” adını verdiği felsefi olarak kavramsallaştırılması gereken arkeolojik terimleri savunduğu tezi yine Türk arkeoloji anlayışıyla karşılaştırıldığında, benimsenmemiş ve arkeoloji terimlerinin hala evrensel yasalar olarak tekrarlandığı bir kanonun içinde bulunulduğu gözlemlenecektir (Kosso 1991: s. 621) . Shanks&Tilley’e göre yorumsayan arkeolojinin en önemli noktalarından biri, mevcut politik ve sosyal duruma teorik birikimle beraber göndermeler yapmaktır (Shanks&Tilley 1992: s. 108). Fransız sosyolog Bourdieu hermenötik (yorumsamacı) yaklaşımları "güncelleştirici gönderimler" olarak kavramsallaştırmıştır. Bourdieu'ye göre, bu gönderimler tarihle paralel ilişkide bulunmayan aykırı yorumlamalar olarak görülse bile aslında bu düşünceleri pozitif yönde geliştirirler. Tarihsel bilgiyi tıpkı bir fizik yasası gibi kavramak, gerçekleri söyleme savından kesin bir biçimde yoksun kalmak demektir(Bourdieu 2006: s.464-465). Hatta Bourdieu güncele tekabül etmeyen tarihsel prototiplerin yaygın kullanımlarının bilimsel açıdan tehlikeli ve inandırıcı hale geldikten sonra, hakikatin yerini alacağını (ki Bourdieu bu fikri geliştirirken Gadamer'in "Verite et Methode" (Hakikat ve Yöntem) isimli eserinden yola çıkar. Eser, yorumsamacılığın keşfedildiği eser olup, tarihselciliğe derin eleştirileri içinde barındırır*) ve Bourdieu'cu doxosophe'ların (doxa; yoruma dayanmayan salt bilimin mühendisliği ile elde edilen bilgiye denir. Kavram, M.Ö 800'lerde Aristoteles tarafından keşfedilmiş olsa da Bourdieu'da bu kavram daha eleştirel bağlamda ele alınır. Bourdieu, doxa'ları sadece ezberleyerek, güncele ve ideolojik oluşlara yeni yorumlar getirmeyen akademik kurumlara ve kişilere doxosophe der**) manipulatif kullanımlarına uygun hale geleceğine dair karamsar bir görüş ortaya atarak yorumsanmayan tarihsel bilginin tehlikelerini akademik alana duyurur. Kısaca, felsefi ve kuramsal görüşleri arkeolojik disiplinlerle bağdaştırmak 70'lerden sonraki momentin oldukça revaçta bir yönemlimi olarak gözlemlenebilir.

Peki Ya Türkiye’deki Yaklaşım ? 

Ülkemizdeki arkeolojik bilimler ve tarihsel kalıntılar üzerine pozitif gözlemler İstanbul’daki eski yaşayışları sadece birer hikayeye indirgemektedir. Üstelik bu yaklaşımlardaki milliyetçi yaklaşım arkeoloji bilimine de sıçramış olup arkeolojik nosyonların aynı zamanda karşılaştırma ve yorumlama niteliğinden de mahrum bırakmaktadır. Felsefi kavramsallaştırmaya tutulmaksızın bir arkeolojik değerin geleceği ve mevcut tarihe fayda sağlaması zordur. Bu düşünce Baram & Caroll’a göre Türk arkeolojisinin Osmanlı’nın milliyetçi peyzajına sadık kalınmasının tarihsel tüm çalışmaları etkilediğini açıktır(Baram&Caroll 2002: s.15). “Yorumsayan arkeoloji” kavramının kökü İngilizce “yorumsamak/hermenötik” kökünden gelmektedir. Özetle, bir metni kişisel görüş içeren noktalarını gerek felsefe (Heidegger, H.G Gadamer), gerekse psikanaliz kullanarak ortaya çıkarma (Derrida, Merleau-Ponty) ve bu noktaları evrensel ve mantıksal olarak doğru kabul mevcut bilgiden ayrımlamak olarak özetlenebilir. Bu düşünce sistemini ilk olarak felsefi metinlerde kullanan William Dilthey olmuş ve bu yöntembilim daha sonradan arkeoloji dahil birçok disipline yerleşmiştir (Moran 2000: s.248-286) . Yorumsayan arkeoloji de pozitif arkeolojinin daha güncel ve kavramsal yaklaşımlar yapmasını bekler.

Kaynakça
NTV Tarih Sayı 27. İstanbul: NTV Yayınları, n.d. Print.
Johnsen, H., & Olsen, B. (n.d.). American Antiquity- Hermeneutics and Archaeology: On the Philosophy of Contextual Archaeology. N.p.: Society for American Archaeology. Vol. 57, No. 3 (Jul., 1992), pp. 419
Kosso, P. (n.d.). American Antiquity- Method in Archaeology: Middle-Range Theory as Hermeneutics. N.p.: Society for American Archaeology. Vol. 56, No. 4 (Oct., 1991), pp. 621-627
Shanks, M., & Tilley, C. Y. (1992). Re-constructing archaeology: theory and practice (Second ed., p. 108). N.p.: Routledge. 
Bourdieu, P. (2006). Sanatın Kuralları (Second ed., pp. 464-465). (Necmettin K. Sevil, Trans.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
*: y.n 
**: y.n 
Baram, U., & Caroll, L. (2002). A Historical Archaeology of the Ottoman Empire Breaking New Ground (p. 15). N.p.: Kluwer Publishing.
Moran, D. (2000). Introduction to Phenomenology (pp. 248-286). Canada: Routledge. 

[Fotoğraf: ArkeoPera Yeni Çarşı Cad. 23/A Galatasaray/Beyoğlu/İST.] Görsel Kaynağı:https://picasaweb.google.com/116915275119826357466/ArkeolojikKazLar#5724010558044609570






0 yorum:

Yorum Gönder