18 Nisan 2012 Çarşamba

Kağıtçı


   2010  yılında  yönetmen  Neriman  Eldem  tarafından çekilmiş  olan  “Kağıtçı”  belgeseli  25 Mart  2012   tarihinde  2.Yılmaz  Güney  Film  Festivali kapsamında, Beyoğlu  Yeşilçam Sineması’nda gösterime  girdi. Belgeseli  izlemek  adına  gösterim tarihinde, tamamen dolu olan  salonda  yerimizi aldık. İstanbul’da  katı atıkları  toplayarak geçimlerini sağlayan  geri dönüşüm işçilerinin yaşamlarını  anlatan belgesel bittiğinde, izleyicilerin büyük beğenisini kazanmıştır.

   İstanbul’daki  kağıt  toplayıcılarının  sorunlarını ve  bu  işi  yaparken  yaşadığı  zorlukları anlatan  “Kağıtçı”  belgeseli  genç,  yaşlı,  evli  ve  bekar  olmak  üzere  pek  çok  kişi  ile yapılan  röportajlardan  oluşmaktadır. Belgeseldeki  açıklamalara göre  kağıt  toplayıcılarının sorunlarının  en başında  devlet  gelmektedir. Devletin  zabıtalar  aracılılığıyla kağıt toplayıcılarının  çalışmalarına  izin  vermediğinden  bahsedilmektedir.  Bunun  nedenini  ise; devletin  ihaleyle  katı  atık  toplama  işini  lisanslı  şirketlere  verdiğini  belirtiyorlar. İhale  ile büyük  şirketlere  atık  toplama  izni  veren  devlet,  şirket  çalışanları  dışında  atık  toplayan kişilerin  bu  alanda  çalışmasına  izin  vermemektedir.  Durum  böyle  olunca  zabıtaların, kağıt  toplayan  bu  insanlara  engel  olmak  adına  arabalarını  bağladıklarını  söylüyorlar. “Zabıta  bu  işi  yapma  ne  yaparsan  yap,  bana  ne  diyor.  Ne  yapayım  hırsızlık  mı yapayım?”  diye  soran  bir  katı  atık  işçisi  belgeselde  yerini alıyor.  Belgeselde  yer  alan 50- 55  yaşlarında  bir  kadın  ise; “Kağıt  topluyoruz  diye  insanlar  bizi  hor  görüyor,  devlet bizi  yok  sayıyor.  Bizi  ayıran  devlet,  çocuğumu  askere de  almasın o  zaman”  diyerek devlet  ve  toplum  tarafından  dışlandıklarını  anlatmaya  çalışıyor.
    
   “Kağıtçı”  belgeselinin en  vurucu  görüntüsünü  ise; kamyonette  yaşayan  bir  Roman  aile oluşturuyor. Anne,  baba  ve  üç  küçük  çocuktan  oluşan  ve  göç ile  İstanbul’a  gelen  bu aile  yaşamlarını  kağıt toplayarak  sürdürmeye  çalışıyor.  Gündüzleri kamyoneti topladıkları  kağıtları  biriktirmek  için kullanan  aile,  kağıtları  depoya  verdikten  sonra kamyoneti  ev  olarak  kullanıyor. Aile  “ Çöp  şu  an evin  salonunda.  Salonumuz  önce  çöp doluyor,  sonra boşalıyor.”  diyerek  yaşadıkları  durumu  anlatıyor.  Kamyonetin  üstünü  evin  salonu  olarak  nitelendiren aile,  daha  sonra  yaptıkları  bu  açıklamalara gülüyor.

  Belgeselin  içeriğinde  Kağıt  İşçileri  Derneği
Başkanı  Ali  Mendillioğlu’nun da  konuşmalarına  yer verilmiştir. Mendillioğlu;  çingenelerin, evsizlerin, sokak çocuklarının, zorun  iç  göç  ile  İstanbul’a  gelen Kürtlerin  ve  adli  yükümlülerin  İstanbul’da  kağıt toplayan  çoğunluğu  oluşturduğunu  belirtiyor. Ve İstanbul’da  kağıt  toplayıcılığın  1990 yılından  sonra başladığını  ve  yayıldığını  açıklayarak  sözlerine devam  ediyor. Yukarıda belirtilen  kesimlerin  dışında ek  iş  olarak  geceleri  çöpe  çıkan  insanların  olduğunu  da vurgulayan  Mendillioğlu  “İstanbul’da gece  çöpe  çıkan  çok  sayıda  tanıdığımız  memur var”  diyerek  durumu  netleştirmeye  çalışıyor. Türkiye’de  kağıt  toplayıcılarının yarısının İstanbul’da bulunduğunu  söyleyen  Mendillioğlu,  net  bir  rakamın verilemeyeceğini de sözlerine ekliyor. İstanbul’da günlük  yaklaşık  olarak  on  bin  ton  çöpün toplandığını açıklayan  Mendillioğlu,  kağıt  toplayıcıların  çöpte birçok  hastalıkla  ve  kazayla  karşı karşıya  geldiğini vurguluyor.  Hemen  hemen  her  toplayıcının  çöpten  enfeksiyon kaptığını  ya  da kırık camlar  yüzünden  ellerini kestiğini belirtiyor. Bunun  dışında  ise katı atık  toplayan insanların  en  çok  eklem  hastalıklarına  ve romatizmal  hastalıklara yakalandığını  da söyleyerek, günde  onlarca  kilo yükü  taşıyan  bu  insanların durumunu bir kez  daha açıklığa  kavuşturuyor.

     Son  olarak  belgesel;  çeşitli  doğu  illerinden  göç  ederek  İstanbul’a  kağıt  toplamaya gelen gençlerin  yaşadığı  bir  eve  konuk  oluyor. On  beş  gencin  bir  arada  yaşadığı  bu evde, gençlerin hepsi  kağıt  topluyor. Bu  evde  yaşayan  bir  genç  ise  “ Sabah  5:30’dan 9 :30’a kadar  çalışıyorum,  sonra  eve  gelip  kahvaltı  yapıyorum,  yine  işe  çıkıyorum. Öğle yemeği  için  eve  gelip, tekrar  çıkıyorum ve  saat  10:30’da  işimi  bitiriyorum” cümlelerini söyleyerek  günlük  yaşamlarının  nasıl  geçtiğini  anlatıyor. Her  gün  farklı semte  gittikleri söyleyen  gençler,  günde  15  ile  20  Tl  arasında  bir  para  kazandıklarını da  belirtiyorlar.
    
   30  dakika  süren  “Kağıtçı”  belgeseli,  Kağıt  toplayıcıları  Derneği  Başkanı  Ali Mendillioğlu’nun  şu  çarpıcı  sözleriyle  son  buluyor.  “Koşulları  iyileştirin  demiyoruz, bizi  var  eden  koşulları  ortadan  kaldırın  yeter.”

  Sonuç  olarak;  Neriman  Eldem  tarafından  çekilmiş  olan  “Kağıtçı”  belgeseli  İstanbul’da yaşayan  ve  geçimini  kağıt  toplayarak  sağlayan  kişilerin  yaşamlarını,  tüm gerçekliğiyle izleyiciye  sunmuştur.

Yönetmen  Hakkında  Bilgi:
1967  doğumlu  olan  Neriman  Eldem,  2010  yılında   İstanbul  Kültür  Üniversitesi  Radyo TV  Yayıncılığı  Ön  lisans  bölümünü  birincilikle bitirmiştir. Aynı  yıl  çektiği  “Kağıtçı” belgeseli ise  Eldem’in  ilk  film  çalışmasıdır. Eldem,  “Kağıtçı”  belgeseliyle  Early  Bird (Bulgaria) Juri  Özel  Ödülü (2010),  Çevre  Filmleri  Festivali  3. Ödülü (2011)  ve İşçi Filmleri  Festivali  Gösterim  (2011)  ödüllerini  almıştır.
Yukarıdaki  bilgiler  “Kağıtçı- Belgesel Film”  facebook  sayfasından  alınan  bilgilere  göre hazırlanmıştır.

Not:  Neriman  Eldem’le  iletişim kurup, belgeselin  Dvd’sini  kendisinden  temin  ettik. Dvd’nin  fotoğrafları  15/04/2012  tarihinde Burcu  Aydoğan  tarafından  çekilmiştir.

Kaynakça:
Eldem, N. (Yönetmen). (2010). Kağıtçı [Film]. İstanbul:


0 yorum:

Yorum Gönder